Kategoriler

11 Şubat 2013 Pazartesi

TT ARENA-GALATASARAY & ANTALYA

10 Şubat 2013 Pazar saat: 20:00
Hava sıcaklığı: 8-10 derece

Koşar adımlarla TT Arena'ya akıyor insanlar. Yer sarı gök kırmızı.
Rakip Anytalyaspor. Güçlü kadrosu var, sezonun ilk yarısı üstleri bayağı zorladı ancak zorlu maç temposu biraz kadroyu yıpratmış gibi.

Stadyumda yerimizi alıyoruz. Sineijder  destekli takım sahaya çıktığında; kimse gecenin yıldızı Galatasaray'ın özevladı, birinci kaptanı Sabri'nin olacağını tahmin etmiyordu. Başkan Ünal Aysal'ın locasından maçı seyreden Didier Drogma maç önceside daha çok ilgi çekiyordu sanki.



 
Maç hızlı başlıyor. İki haftadır yedek oturan ve Drogba'nın gelişinden sonra yedek kalma ihtimali artan Burak Yılmaz patentli gol hem maçın tansiyonunu düşürüyor hem de heyecanını...

İkinci yarı maç dengeli başlasada Galatasaray rakibine oyun yapma izni vermiyor ve derken Amrabat asistli şahane Burak gölü skoru belirliyor.



Bu dakikadan sonra tribün şov başlıyor. Pegasus tribününden başlayan ve tüm stada yayılan muhteşem şölen maç bitene kadar devam ediyor. Öyleki Drogba bu görsel şöleni telefonuna kaydediyor.

Takım istim üzerinde. 26 aslandan 18 kişilik kadroya girmek bile büyük başarı. İlk 11 çok zor. Yedeklere bakıyorum: Aydın Yılmaz, Engin Baytar, Emre Çolak, Gökhan Zan, Hakan Balta, Umut Bulut. Elmander 18'in dışında kalmış. Melo cezalı, Eboue, Ujfaluzi sakat. Öyle böyle değil. Takıma Drogba girdiğinde dengeler daha da değişecek. İyi ki sezon başı kombine almışız...



Taraftarlar arasında şimdiden "Burakba" deyimi almış başını gidiyor. Drogba için Doğu tribününde açılan pankart çok ilginçti:

"Alınacak bütün kupalara atıyoruz bir gol daha! Hoşgeldin Didier Drogba"

Gripin'in Galatasaray için yazdığı marş kulaklarımızda çınlıyor:

Ali Sami Yen'in zafer yolunda
Yüreğimdeki Metin Oktay ruhuyla
Durmayacağım söz veriyorum sana
Varlığım feda olsun arman uğruna

Sonuna kadar sadığım yeminime
Namusum, şerefim ve bu renkler üstüne
Adında gururum saklı, renklerinde cesaret
Sensiz olmaz GALATASARAY!

Herşey değişse de bir gün, karşılıksız sevdim
Kalbimin durduğu ana kadar
Adında gururum saklı, renklerinde cesaret
Sensiz olmaz GALATASARAY!

Maç bitmiş, herkes evlerine yol almış. Ama bütün herkesin dilinde taraftarların yapmış olduğu muhteşem şov vardı.

Ne mutlu bize...

7 Şubat 2013 Perşembe

Bir Pazar Günü... Fener, Cibali, Balat, Tarih, İstanbul Kokusu...

Güneşli bir Pazar günü rotamızı Haliç'e çevirdik. Kadir Has Üniversitesi'nden başladık, Cibali, Fener, Balat derken keyifli bir öğleden sonra geçirdik.

Kadir Has Üniversitesi

Fener Rum Patrikhanesi

Fener Rum Lisesi

3 Şubat 2013 Pazar

Sualtına Işık Tutanlar Sergisi

Pazar kahvaltımız sonrası gazetelerimizi okurken Rezan Has Müzesi'ndeki "Sualtına Işık Tutanlar Fotoğraf Sergisi"nden haberdar olduk. Öğleden sonra yola koyulduk. Sergiyi gezdik. (Not: Sergi 28 Şubat'a kadar gezilebilir. Müze Cibali'de Kadir Has Üniversitesi Kampüsü içinde)

İşte bazı fotoğraflardan seçtiklerimiz:








2 Şubat 2013 Cumartesi

İNÖNÜ STADYUMU-BJK KARABÜK MAÇI

Cuma günü akşam planımızı Beşiktaş Karabük maçına gitmek üzerine yapıyoruz. Bir önceki hafta TT Arena'da GS-BJK maçını seyrettikten sonra yeniden BJK maçına gitmek ilginçti. Kardeşimizin bulduğu sponsor bilet vesilesiyle maaile maça gidiyoruz.
 
Maç öncesinde Beşiktaş çarşıda buluşuyoruz. Önce midemizin sesine kulak veriyoruz ve Çarşıdaki kartal heykelinin yanıbaşındaki lokantada karnımızı doyurduktan sonra 7-8 derece sıcaklığındaki kuru havada Dolmabahçe yolunu yürüyerek stada geliyoruz. Fazla zorluk çekmeden stadın numaralı tribündeki vip koltuklarında yerimizi alıyoruz.
 
Ortama adepte olmaya çalışıyoruz. TT Arena'dan sonra İnönü Stadı bayağı eskimiş ve harap geliyor gözümüze. Tribündekilerle yönetim arasında bir problem olduğu kesin. Zira, kapalı tribün doluluk oranı %30 civarı. Biletlerin pahalı olduğunu düşünen çarşı grubu protestoyu kale arkası tribünlerine yerleşerek gösteriyor.
 
 
Maç başlamadan önce Beşiktaş tribünlerinin Karabük takımına gösterdiği teveccüh "Beşiktaş Karabük elele hep beraber tribüne" sloganı ile karşılık buluyor. Tabi ki Karabük seyircisi de buna karşılık veriyor: "Beşiktaş sen bizim her şeyimizsin....". "Bu kadarı da fazla ama" diyeceğimiz geliyor.
 
Maç başlamadan önce "Feda" konseptine fazlaca maruz kalıp, çalan romantik marşın eşliğinde kendimizi maçın içinde buluyoruz.
 
Sen benim her gece efkarım
Gözümdeki yaşım, sigara dumanım
Sen benim damardaki kanım
Alnımdaki yazım, şanlı Beşiktaşım
 
Kalbimin en orta yerinde
Büyük bir yangın var alevler içinde
Beşiktaş sana yemin olsun
Bitmeyecek sevdan mezarımda bile
 
Hakem Yunus Yıldırım. İçimizde tuhaf bir duygu var. Hakemin maça tesir etmemesini istiyoruz ama nafile. Yunus Yıldırım'ın faul, kart standardı hiç yok. Başka hakemin kırmızı kart bile gösterebileceği pozisyona, "faul düdüğü çaldım ya! daha ne istiyorsunuz?" der gibi hareketleri inanılır gibi değil.
 
Kara Kartal ikinci golü bulduktan sonra biraz rahatlıyor. Almeida'nın sakatlanması sonrası oyuna giren, yeni transfer genç Sinan'ın saç baş yolduran gol kaçırma pozisyonlarının sonrasında karşımıza Demokratik Kongol'u Lua Lua çıkıyor. Adam ikinci yarı oyuna giriyor ve Beşiktaş defasını resmen dağıtıyor.
 
 
10 kişi kalmalarına rağmen Beşiktaş'a karşı oyun disiplinini hiç bozmadan karşılık vermeleri ve iki gol bulup, maçı beraberliğe taşımaları takdire şayan. Maçın sonlarına doğru Beşiktaş seyircisinin Karabük takımına gösteridiği misafirperverlikten eser kalmıyor. Hele İbrahim Toraman'ın Lua Lua'ya maç sonu koşarak saldırması ise Beşiktaş kaptanına hiç yakışmıyor.
 
Geceye güzel başlayıp, devamını getiremedik. Ama olsun. Karabük'ün TT Arena'da bize üç attığı, Fenerbahçe ve Trabzonspor'a deplasmanda üç attıklarını hatırlayınca Beşiktaş'ın üç yemediğine dua etmek gerekir diye düşünüyoruz.
 
Yazımızı Beşiktaş tribünlerinin şimdiden efsane olmuş marşıyla bitiriyoruz:
 
Gücüne güç katmaya geldik
Formanda ter olmaya geldik
Beşiktaş seninle ölmeye geldik
Beşiktaşşş
 
  

Tarih: 01 Şubat 2013
Yer: İnönü stadı

Sevgiyle kalın,