Kategoriler

19 Aralık 2012 Çarşamba

Bozcaada, sana teşekkür ederim... Bana şarabın migren yapmadığını öğrettin:)


Yıllarca şarabı bendenizde migren yapıyor diye içmedim. 2008 yılına kadar... Bozcaada'yı ilk keşfettiğimiz sene. Talay'ın kırmızı şarapları ile tanıştım ve şimdi çok iyi dost olduk. 2008'den beri her sene tatil için gidiyor ve dönüşte şişeleri arabanın arkasına atıyoruz. Kara Lahna, Tenedos, Merlot ve Kalecik Karası bizim favorilerimiz. Kışın evde fırında tavuk yaptım mı yanına hemen bir şişe Talay; ya da Polonez'den güzel bir peynir tabağı hemen yanına bir şişe Talay...  

Nedense içimden bir Bozcaada geçti bu kış akşamında. Özledim galiba... Geçen senelerde yazdığım bir Bozcaada yazısını paylaşmak istiyorum.



Yaz ayları yaklaşıp, tatil planlarımızı yapmaya başladığımızda son 5 senedir Bozcaada’yı listemize alır, ama nedense sonra vazgeçerdik. Bu seneki 2. tatilimizde Ege kıyılarını keşfedelim dedik ve tatilin ilk üç gününü Bozcaada’ya ayırdık.
 
Biz bunları yaptık ve sizlere de öneririz:
 
Nasıl Gidilir : Cumartesi sabah saat 6’da İstanbul’dan yola çıktık. TEM’den Kınalı-Tekirdağ çıkışından ayrıldık. Dümdüz Gelibolu. Biz tercihimizi Gelibolu’dan feribota binmekten yana kullandık. (Gelibolu-Çardak, feribotla 30 dk.) Çardak’tan sonra Çanakkale ve sonrasında Geyikli. Geyikli’den Bozcaada’ya her 2 saatte bir, tek saatlerde (09:00, 11:00, 13:00 diye gidiyor) feribot var. Ama ne kalabalık. Biz saat 11:10’da ordaydık, saat 13:00 feribotuna bineriz dedik ama olmadı saat 15:00 feribotu ile ancak Bozcaada’ya geçebildik. 

Geyikli İskelesi
Bir Dip Not : Geyikli’de yaklaşık 3,5 saat beklediğimiz için karnımız da acıktı haliyle. Sahilde tek oturulacak yer olan Geyikli Seyahat Dinlenme Tesisleri’nde herşeyi bulabilirsiniz. Tost, gözleme, gazete, dergi, dondurma vs. Karışık tostunu tavsiye ederim.

Feribottan Bozcaada Görüntüsü
Nerelerde Kalınır : Yüksek sezonda gidiyorsanız mutlaka önceden kalacağınız yeri ayarlayın. Hem pansiyonlarda hem otellerde kalacak yer bulmak çok zor. Biz gitmeden bir hafta önce kalacak yer rezervasyonumuzu yapmıştık. Sıkıntı yaşamadık.

Her tercihe uygun otel, motel, pansiyon vs. var. Dilerseniz merkeze uzak bağ evlerinde kalırsınız, dilerseniz merkezdeki sokak aralarındaki pansiyon-motellerde, dilerseniz sayısı az olan deniz kıyısındaki otellerde konaklayabilirsiniz. Biz merkeze çok yakın harika bir sokakta 10 odalı bir pansiyonda kaldık. Çok da memnun ayrıldık.

Ara sokaklarda pansiyonlar

Nerelerde Yüzülür : Adanın her köşesinden bir kumsal ve koy fışkırıyor desem yeridir. Biz 3 günde ancak şu koy ve kumsallara vakit yetiştirebildik : Tuz Burnu, Akvaryum Koyu, Çayır Plajı, Habbele Kumsalı, Mitoz Plajı ve Ayazma Plajı. Tavsiyem günün her saatinde bu koylardan denize girmeniz. Biz öyle yaptık. Sabah erkenden bir koyda yüzdük, ardından kahvaltı, öğleden sonra başka bir plaj, akşam üzeri başka bir kumsalda güneşi batırdık.
 
Adada sadece Mitoz ve Ayazma’da tesisleşme var. Yani buralarda cafe, restaurantlarda yemek yiyebilir, şemsiye-şezlong kiralayabilirsiniz. Bu sebeple buralarda insan populasyonu oldukça fazla. Diğer tüm koylar bakir ve tesisleşme yok. Dolayısıyla yanınızda şemsiye, hasır ve yiyecek birşeyler götürmenizde fayda var. Biz de öyle yaptık.



Ne yenir, ne içilir :
Her tercihe, her damak tadına ve her keseye uygun yemek ve restaurant alternatifleri mevcut. Adada insan daha bir başka acıkıyor. Herşeyden yemek istiyor. Sahilde yanyana çokça balık restaurantları var. İçerilerde dünya mutfağı, ege yemekleri, ev yemekleri restaurant’ları, cafeler, pideciler vs. var. Biz tercihimizi 1 gece sahildeki balıkçılardan birinde yiyerek, 1 gece de merkezdeki minik ara sokaklardan birinde ege mezeleri yapan bir yerde yiyerek kullandık.



Ada deyince tabi ki yerel şaraplar tadılmalı. Adada çokça şarap üreticisi ve farklı markalar var. Tadım günlerine katılabilir, damak tadınıza uygun olanları seçebilirsiniz. Biz adadayken bir şarap markasının gece tadım etkinliği ve canlı müzik dinletisi vardı. Çok keyifliydi. Ada, şarap, müzik ve dans...
Ama balık yiyorsanız da rakısız ağlar di miJ O zaman 1 gün şarap, 1 gün rakı diyelim.
Adanın bana göre en can alıcı yiyeceği ÜZÜM. Böyle bir lezzet yok. Hem siyah üzüm, hem beyaz üzüm. Ye ye doyamıyorsunuz. Sanırım 3 günde 3 kilo üzümü tek başıma yedim. Adadan direkt evine dönenler kasa kasa üzümleri arabalarına dolduruyorlar. Ama biz tatile başka yerlerde devam edeceğimiz için alamadık. İçimde kaldı ama olsun seneye artık...


Nereler Görülür :
Adanın merkezini hem gece hem de sabah erken saatlerde, tüm sokaklarına girip çıkarak dolaşmak gerek. Çünkü gece başka, gündüz başka güzel.
Bozcaada Kalesi görülmeli.
Arabanıza kıyabilirseniz Göztepe’ye çıkılmalı. 192 metre yükseklikten adanın şahane manzarasına tanıklık ediyorsunuz. Ama çıkış yolu çok taşlı ve kıvrımlı.
 
Dönüş Yolu : Dönüş feribotu için mutlaka önceden rezervasyon yaptırın. Yoksa yer bulmanız neredeyse imkansız. Adada kalabilirsiniz. Ama fena da olmaz hani 1 gün daha adada kalmak...

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder