Son yıllarda yaz tatillerimizde bulunduğumuz bölgeye yakın Yunan adalarına gider olduk. Cunda'dayken Midilli'yi, Marmaris'teyken Rodos Adasını, Bodrum'dayken Kos Adasını gezme imkanımız olmuştu. Bu sene Kaş tatilini planlarken hemen yanı başındaki Meis Adasına gitmeye karar verdik.
Meis Adası tarihsel gelişimi birden fazla ulusun adada değişik zamanlarda yönetimi ele geçirmesi ile şekilleniyor: Türkler, Venedikliler, Fransızlar, İtalyanlar, İngilizler ve Yunanlılar.
Adanın değişik isimleri var:
Türkler Meis diyor, Yunanlılar Meges, Avrupalılar Castellorizo.
Ada, Kaş’a çok yakın (2 km),
içinde bir havaalanı var. Nüfus az, yazın kalabalıklaşıyor.
Adanın kalabalığına bizim de
katkımız olması açısından, bir gün evvel aldığımız biletlerimizle ertesi gün
sabahın 10:00 sularında Meis Express şirketinin önündeki buluşma noktasına
varıyoruz. Yolculuk yaklaşık 30 dakika sürecek. Elimizde diğer gezginlerin yazı
notları, sanki birazdan sınava girecekmiş çocuklar gibi Meis hakkında
bilgi depoluyoruz yol boyunca.
Planımız basit: Önce limanının
Kavos burnu tarafından yürüyüşümüze
başlayacağız, diğer yakanın ucundaki otele kadar yürüyeceğiz. Sonrasında
denizden biraz iç tarafa doğru gideceğiz. Dar ara sokaklarda gezineceğiz, kilise
ve şapelleri göreceğiz. Adanın iç taraflarına doğru girerek biraz yorulacağız ve
sonunda birkaç kilise geçtikten sonra uçları parçalanmış Yunan bayrağının
dalgalandığı kaleye gelerek limanı kuş bakışı seyredeceğiz. Dar sokaklardan
inerek 1755 yılında yapılmış Osmanlı camisinin yanından geçerek tekrar limana
ulaşacağız.
Sonrası mı daha da basit: Öğlen
yemeği için mola ve biraz siesta ve sonrasında deniz taksi ile adanın arka
tarafında bulunan meşhur mavi mağaraya gidiş, mağaranın içinde muhteşem
atmosferde yüzme ve Aya Yorgi plajına deniz taksi ile gidip, burada berrak
denizin tadını çıkarma ve limana geri dönüş.
Dönüşe yakın soğuk bir Mythos
birayı götürme ve sonrasında ver elini Kaş. Vakit sınırlı 10:30-16:00 arası
adadayız. Yani 5,5 saatimiz var yukarıda sayılan tüm aktiviteleri yapmak için.
Meis Express’e kişi başı 25 euro
vererek gidiş-dönüş biletimizi alıyoruz. Gemimiz ana karadan ayrılırken, aslında
Meis karası da karşıda gözüküyordu. Liman bölgesine yaklaştıkça ada görsel
açıdan ziyafet sunmaya başlıyor. Adaya kimisi bizim gibi turistik amaçlı
geliyor, kimisi de Aya Yorgi plajında yüzmeye geliyor. Gemi liman içine girerken
karşımızdaki manzara gerçekten büyüleyici. Limanın girişinde sol yukarıda bir
kale, aşağısında bir cami, birbirine neredeyse bitişik nizam yapılmış, değişik
renklerde 2-3 katlı şirin yapılar ve altlarında restoranlar, liman girişinde
tam ortada bir kilise ve sağ tarafta uçta bir otel. Her şey o kadar birbiriyle
uyumlu ki insan sanki yağlı boya resme baktığını zannediyor.